Küçümseme veya Büyütme Düşünce Hatası

Hazırlayan: Uzman Klinik Psikolog Rafi BALIKÇI

Psikolojik açıdan incelendiğinde, küçümseme veya abartma düşünce hatası, bireyin kendi veya başkalarının değerini değerlendirirken objektif olmaktan uzaklaşmasına yol açabilir. Bu tür bir düşünce yaklaşımı, kişinin başarılarını göz ardı etme veya hatalarını aşırı vurgulama eğilimine sebep olabilir. Bu durum, bireyin özgüvenini sarsarken aynı zamanda objektif bir bakış açısını yitirmesine neden olabilir.

Örnek olarak, bir öğrenci sadece bir yazılıdan aldığı 60/100 puanı “çok kötü” olarak değerlendirerek kendini küçümseyebilir. Ancak, her bireyin sahip olduğu farklı güçlü ve zayıf yönleri unutmak, bu durumu abartma eğilimine itebilir. Benzer şekilde, başarıları sadece şans eseri olarak görme eğilimi, kişinin kendi çabalarını göz ardı etmesine ve gerçek başarılarına haksızlık yapmasına sebep olabilir.

Bu tür düşünce hatalarının farkına varmak ve daha objektif bir bakış açısı geliştirmek, bireyin duygusal sağlığına ve genel yaşam memnuniyetine olumlu bir etki yapabilir. Kendi değerlendirmelerde daha adil ve gerçekçi bir perspektif benimsemek, bireyin potansiyelini daha iyi değerlendirmesine ve geliştirmesine katkı sağlayabilir.

Gelin beraber bazı örnekler üzerinden Küçümseme ve Büyütme düşünce hatalarına bakalım.

Ahmet, işindeki küçük bir hata yüzünden kendisini büyük bir başarısızlık olarak görüyor. Yapmış olduğu projede ortaya çıkan ufak bir sorunu abartarak, kendisini iş hayatında başarısız biri olarak tanımlıyor. Gerçekte, bu tür sorunlar iş hayatında normaldir ve herkesin başına gelebilir.

Ayşe, sınıfındaki matematik testinde yüz üzerinden 80 almasına rağmen, kendisini yetersiz hissediyor. Diğer arkadaşlarını göz önüne alarak kendi başarısını küçümsüyor ve “Sadece 80 aldım, diğerleri çok daha iyi” diyerek başarısını göz ardı ediyor. Oysa her öğrencinin farklı güçlü yanları olduğunu anlamak önemlidir.

Mehmet, sınavda yüz üzerinden 95 almasına rağmen, bu başarısını küçümseyerek değerlendiriyor. “Eh, herkes zaten bu kadar kolay bir sınavdan yüksek alır” diyerek kendi başarısını abartarak küçümseme eğiliminde. Oysa her başarı, takdir edilmeyi hak eder.

Zeynep, işsiz kaldığı için kendini değersiz hissediyor. Başvurduğu işlere alınmamış olması üzerinden kendini küçümseyerek, “Hiçbir işte değerim yok” düşüncesiyle olumsuz bir değerlendirme yapmaktadır. Oysa işsizlik, bir kişinin değerini belirleyen tek faktör değildir.

Can, stres ve kaygıyla başa çıkma konusunda yaşadığı sorunlar nedeniyle bir psikoloğa gitmeye karar verdi. Ancak, bu adımı atmaktan önce kendini “Benimki gibi küçük bir sorun için psikoloğa gitmek abartı olur” diye düşünerek küçümseyebilir. Oysa duygusal sağlık, herkes için önemli bir konudur ve destek aramak cesaret ister.