Yazan: Uzm. Klinik Psk. Rafi BALIKÇI

Image by creativeart on Freepik

Kontrol İçgüdüsü ve Geleceği Tahmin Etme Arzusu: Binadan Atlamak Üzerine Bir Düşünce Deneyim

Bir Binadan Atlasam Ölür müyüm?” konusunu ele alacağız. Amacımız, bir insanın bir binadan atladığında aslında ölüp ölmeyeceğini tahmin etmek üzere bir örneği incelemek. Şimdi, bu konuda üç farklı cevap verilebileceğini söyleyebiliriz: Evet, ölür. Hayır, ölmez. Bilmiyorum. Ancak gerçekte doğru cevap, bu olayın sonucunu görmeden kesin olarak belirlememizin mümkün olmadığıdır.

İnsanların Geleceği Tahmin Etme İsteği

Bir insanın yedinci kattan atlaması
fikri, insanların geleceği tahmin etme dürtüsünü ve kontrol arayışını
anlamamıza yardımcı olabilir. Bu düşünce deneyimi, zamanı, dünyayı ve kendini
kontrol etme içgüdüsünün bir yansımasıdır. Ancak aslında bu olayın sonucunu
bilmemiz mümkün değildir. Birçok insan bu eylemin riskli ve tehlikeli olduğunu
düşünerek “evet, ölür” cevabını verir. Ancak bu, olayın sonucunu
görmeden verilen bir tahmindir ve yanıltıcı olabilir.

Psikolojik olarak insanlar genellikle geleceği tahmin etmeye çalışırlar çünkü bu, zamanı, dünyayı ve kendilerini kontrol etme içgüdüsünün bir sonucudur. Kontrol etme ihtiyacı, hayatta kalma içgüdüsünden kaynaklanır ve bu içgüdü, gereken her şeyi yerine getirmeye çalışma eğilimindedir. Ancak bu kontrolün sık sık abartıldığını görmekteyiz. Abartma, geleceği tamamen öngörülebilir veya kontrol edilebilir bir şey olarak görmek anlamına gelir. Ancak bu, gerçekçi bir bakış açısı değildir çünkü geleceği bilmek mümkün değildir.

Binadan Atlama Eylemi ve Risk Algısı

Örneğimize geri dönersek, bir insanın bir binadan atladığında ölüp ölmeyeceği sorusu üzerine düşünüldüğünde, çoğu insan otomatik olarak “evet, ölür” cevabını verir. Nedeni ise bu eylemin riskli ve tehlikeli olduğunu düşünmeleridir. Ancak bu cevap, olayın sonucunu görmeden verilen bir öngörüdür ve yanıltıcı olabilir. Öngörüler proaktif bilgilerden beslenir; misal, karşı komşunun intiharı veya paraşütü açılmayan kadının yere düşüp hayatta kalması haberi ve daha niceleri gibi.

Daha sonra, insanlara bu eylemden kurtulma ihtimali olup olmadığını sorduğumuzda, bir kısım insan “evet” cevabını verir. Bu, insanların umutlarını ve olasılıkları düşünme eğiliminde olduğunu gösterir. Yani, bir insanın kurtulma ihtimali düşük olsa da bu ihtimali düşünmek insanların doğasında vardır.

Geleceği Öngörme İçgüdüsü ve Gerçekçi Beklentiler

Sonuç olarak, bir kişinin bir binadan atlarken hayatta kalıp kalamayacağını kesin bir şekilde bilemeyiz. Bu nedenle, soruya “evet” veya “hayır” cevabı vermek yerine, bu eylemin sonuçları üzerine düşünmeli ve olasılıkları göz önünde bulundurmalıyız. Geleceği tahmin etmek zor olabilir ve bazen karmaşık düşünce hataları yapabiliriz (bkz. BDT Düşünce Özellikleri yazısı). Bu nedenle, düşünce süreçlerimizi gözden geçirip daha objektif bir bakış açısı geliştirmemiz önemlidir.

Peki siz gerçekten abartılı bir geleceği bilme isteği içerisinde misiniz?

Gerçekten doğru bir karar var mıdır?